SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İsa Coşkun:
“Birbirinden ayrılmaz süt, et ve yem sektörleri Türkiye için stratejik öneme sahiptir”
“2022 yılında 21,6 milyon ton süt üretimiyle dünyada sekizinci, Avrupa Birliği ülkeleri içinde üçüncü sıradayız”
“100’ün üzerinde ülkeye süt ve ürünleri ihracatı yapıyoruz”
‘1 Haziran Dünya Süt Günü’ nedeniyle açıklama yapan Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İsa Coşkun, “1 Haziran Dünya Süt Günü, sütün insan sağlığı için önemini yeniden hatırlamak açısından önemli bir fırsat sunuyor. SETBİR olarak tüm vatandaşlarımızın kaliteli süte erişimi için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Coşkun, 2022 yılında tamamladıkları Süt Değerlidir: Tek İhtiyacımız Kaliteli Süt projesini hayata geçirdiklerini ve Türkiye Süt Sektörü Yol Haritası Politika Belgesi’ni de kamuoyu ile paylaştıklarını vurguladı.
Potansiyelimiz çok yüksek
1 Haziran Dünya Süt Günü Türkiye'nin de üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü’nün (FAO) 2001 yılında aldığı karar uyarınca her yıl kutlanıyor. Bu kapsamda Türkiye’de süt ve süt ürünleri sektörü ile ilgili değerlendirmede bulunan SETBİR Başkanı Dr. İsa Coşkun şöyle konuştu: “Türkiye’nin 2022 yılında 21,6 milyon ton süt üretimiyle dünyada sekizinci, Avrupa Birliği ülkeleri içinde Almanya ve Fransa’dan sonra üçüncü sırada yer alıyor. Süt ürünleri, her gün binlerce satış noktasında tüketicilerle buluşuyor. Avrupa Birliği ve Avrasya Ekonomik Birliği ülkelerinin de dahil olduğu 100’ü aşkın ülkeye süt ve süt ürünleri ihracatı yapıyoruz. Ülkemiz süt sektörünün potansiyeli çok yüksek ancak kaliteli ve güvenli süt üretiminin ve üretim potansiyelinin artırılabilmesi için istikrar sağlayıcı tedbirlerin alınması ve bazı yapısal sorunların çözülmesi gerekiyor.”
Tarım ve gıdanın önemi daha iyi anlaşıldı
“Tüm dünya olarak oldukça zorlu bir dönemden geçmekteyiz” şeklinde konuşan SETBİR Başkanı Dr. İsa Coşkun şu noktalara dikkat çekti: “2,5 yıl süren pandemi, devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı ve 10 ilimizi etkileyen deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu zorlu dönemde tarım ve gıdanın önemi daha iyi anlaşıldı. Küresel gıda sistemlerinin üretkenliğinin, sürdürülebilirliğinin ve dayanıklılığının önemi daha net ortaya çıktı. İçinde bulunduğumuz bu süreç, ülkelerin gıda ve gıda ham maddeleri üretiminde kendi kendilerine yeterli olmalarının ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. Bu durum birbirinden ayrılmaz olan süt, et, yem sektörlerinin ülkemiz için stratejik öneme sahip olduğunu bir kez daha bizlere hatırlattı.”
Kalıcı ve kapsamlı çözümler üretmeliyiz
“Gıda arz güvenliği, iklim değişikliği ve buna bağlı meydana gelen olumsuz hava koşullarından oldukça etkilenmektedir. Bu gerçeği de göz önüne aldığımızda kalıcı ve kapsamlı çözümler üretmenin her zamankinden daha kritik olduğunu kabul etmeliyiz. Bunun yanında süt işletmelerinin yapısı diğer önemli bir konuyu oluşturuyor. Türkiye, coğrafi özellikleri bakımından hayvan yetiştiriciliği için önemli bir potansiyele sahiptir. İşletmelerin yapısına bakıldığında genel olarak küçük ölçekli aile işletmelerinin çoğunlukta olduğu görülüyor. İşletmelerin sahip oldukları hayvan sayısına göre kapasiteleri gruplandırıldığında, her ne kadar son yıllarda orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısı artsa da kurulu süt işletmelerin yaklaşık yüzde 85’inin 20 başın altında kapasiteye sahip olduğu görülüyor. Küçük işletme yapılarında ölçek ekonomisi gibi nedenlerle verimlilik düşük, maliyetler yüksek olmaktadır. Dolayısıyla bu yapının değişmesi, kısa dönemde mümkün olmadığına göre bu işletmelere göre teşvik modelleri geliştirilmeli ve bu yapının değişmesi için uzun dönemli yapısal politika ve teşviklerin uygulanması gerekmektedir.”
Güçlü bir gıda güvenliği otoritesine ihtiyacımız var
“Süt sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanması, yem üretim ve maliyet yönetiminin daha etkin şekilde yapılması, arz ve talep gelişmelerinin yakından takip edilerek arz talep dengesinin regüle edilmesi, çiğ süt kalitesinin artırılarak AB standartlarına getirilmesi, sektörde gıda güvenliğinin sağlanması ve kayıt dışılıkla etkin mücadele edilmesi önem taşıyan konulardır. Sektörde yüksek fiyat artışlarının yaşandığı bu dönemde tüketici açısından gıda güvenliği daha büyük önem taşır hale gelmiştir. Önerilerimizde hep vurguladığımız gibi güçlü bir gıda güvenliği otoritesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Yeni dönemde her şeyden önce güçlü bir ekonomik programın ortaya konulmasını bekliyoruz. Bu programın da para ve maliye politikası ile yapısal tedbirlerden oluşacağı aşikardır. Bu çerçevede kısa, orta ve uzun vadeli geliştirilecek politikalarla tarım ve gıda sektörüne daha fazla önem verilmesi gerektiğine inanıyoruz.”
USK çiğ süt fiyatı referans fiyat olma niteliğine yeniden kavuşmalı
“Bilindiği üzere çiğ süt referans fiyatı sektör için çok büyük öneme sahiptir. Piyasada oluşan fiyat, 8,5 TL olarak açıklanan referans fiyatın çok üzerindedir. Bu nedenle sektörle ilgili tüm taraflardan oluşan Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği çiğ süt fiyatının eskiden olduğu gibi bir referans fiyat olma özelliğini taşıması beklentisi içerisindeyiz.
23 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen SETBİR Olağan Genel Kurulunda yeni bir Yönetim Kurulu olarak göreve başladıklarını kaydeden SETBİR Başkanı Dr. İsa Coşkun, sözlerini şöyle tamamladı: “Sektörlerimiz, ülkemizin geleceği, refahı ve kalkınması için özverili çalışmalarımızı sürdürecek; tüm bu süreçlerde şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.”